İnsanların vücudunu çevreleyen elektromanyetik alana aura denir. İnsan aurası 
evrensel enerjiden beslenir ve süreli olarak evrensel enerjiyle iletişimdedir. 
Aurada 7 tane enerji merkezi bulunur bu enerji merkezlerine CHAKRA denir. 
Günümüzde Kirlian Tekniği ile insan aurası fotoğraflanmıştır. Chakra Sanskritçe 
de tekerlek anlamına gelmektedir. İnsanda bulunan bu enerji merkezleri girdap 
şeklinde dönen enerji alanından oluştuğu için onlara bu isim verilmiştir. 
Chakralar tarafından emilen yaşam enerjisi tüm vücuda dağılır ve bedenin 
yaşamını devam ettirmesini sağlar. Chakralar yerlerinin endokrin sistemi bezleri 
üzerine denk düştüğü anlaşılınca batı dünyasında tıp alanında da kabul gören 
kavramlar olmuştur. Günümüz modern tıbbının endokrin sistemi üzerinde yaptığı 
çalışmaları M.Ö ki yıllarda doğu bilginlerinin yaptığını ve topladıkları 
bilgilerle bu enerji merkezlerini açıkladıklarını söyleyebiliriz.
Chakralar ile ilgili ilk bilgiler çok eski yazıtlara dayanmaktadır. Doğu 
uygarlıkları chakraları M.Ö 5000 yıllarına varan bir süre önce keşfetmişler ve 
chakraların özelliklerini inceleyerek bir çok bilim geliştirmişlerdir. Yoga,reiki,meditasyon 
gibi bir çok doğu bilimi chakraların enerji dengesinin sağlanması ve bu şekilde 
daha sağlıklı yaşama düşüncesi üzerine kurulmuştur. Gerçektende doğu dünyasında 
insanın hayal sınırlarını zorlayacak kadar uzun süre sağlıklı olarak yaşayan 
insanların olduğu bilgisi günümüzde dünyaya yayılmıştır. Chakralar konusunda 
anlatılacak çok şey vardır çünkü bu enerji merkezleri bedensel,ruhsal ve 
zihinsel sağlığımız üzerinde önemli etkiler yaparlar ve ruhsal gelişimi 
belirlerler. Kendimizle ve evrenle olan uyumumuz chakraların çalışmasıyla direk 
ilgilidir. Alternatif tıbbın bir çok alanında yapılan çalışmalar temel olarak 
chakraların daha düzenli çalışmasına ve enerjilerinin dengelenmesine yöneliktir. 
Bir chakrada sorun oluşunca bu öncelikle chakra ile bağlantılı organları sonra 
tüm vücudu olumsuz olarak etkilemektedir. Hastalıkların nedeni de chakradaki 
bloke olmuş, aşırı artmış yada dengesini kaybetmiş olan enerji alışverişidir. 
Biyoenerji,reiki,aromaterapi,doğal taşlarla tedavi gibi bir çok doğal tedavi 
yöntemi chakraların daha sağlıklı olmasını sağlamak üzerine kurulmuştur .Chakraların 
sağlıklı bir şekilde çalışması bedensel,ruhsal ve zihinsel sağlığı 
sağlayacaktır.
ANA CHAKRALAR VE ÖZELLİKLERİ
Kök Chakra;
Bu şakra kuyruk sokumu kemiğinin sonunda yer alır. Kök şakra fiziksel bedenin 
enerji kaynağıdır ve dünyayla olan bağlantımızı simgeler. Dünyaya kök salmamız 
ve kendimizi emniyette hissetmemiz iyi çalışan bir kök şakra ile mümkün 
olabilir. Temel yaşam fonksiyonlarını sürdürme açısından bu şakra çok önemlidir. 
Sağlam bir kökü olmayan bir ağaç nasıl ilk fırtınada devrilirse kök chakrası iyi 
çalışmayan bir insanda zorluklarla mücadele edemez. Kök şakra bedende bacaklar, 
ayaklar, kemikler, kalın bağırsaklar, omurga ve sinir sistemini kontrol eder. 
Aynı zamanda cinsellikle de ilgisi vardır. Kök şakra kırmızı renk yayar. Kök 
chakranın elementi topraktır.
Kök chakranın fiziksel olarak kendini güvende hissetme duygusuyla direk ilgisi 
vardır. Ayrıca seçilen mesleği ve bu meslekteki başarı seviyesini de etkiler. 
Sağlıksız çalışan bir kök şakra bağırsak,bacak,omurga ve sinir sisteminde 
çeşitli sorunlara yol açar. Aynı zamanda kişinin zorluklarla mücadele 
edememesini,kendini güvende hissetmemesini ve dünyayla arasında uyumsuzluklar 
oluşmasına yol açacaktır. Bu bölgede yaşamsal Kundalini enerjisi bulunur ve bu 
enerjinin uyandırılmasıyla insan bilincinin hayal edemeyeceği olaylar yaşanır. 
İlk şakra diğer chakraların sağlıklı çalışması için çok önemli bir fonksiyona 
sahiptir.
2.Sakral Şakra:
Erkeklerde penis ve kadınlarda klitorisin iki parmak üzerinde bulunur. Cinsel 
enerjiyi ve zihinsel üretkenliği simgeler. Heyecan duyma, isteme,imajinasyon 
yeteneği,aile kurma ve maddiyat bu şakra ile bağlantılıdır. Sakral chakranın 
elementi su rengi ise turuncudur. Bedende böbrekler, idrar torbası, dolaşım 
sistemi,lenfatik sistem,üreme organları,anne sütü 2.şakranın etkisi altındadır. 
Kan hastalıklarına düzgün çalışmayan sakral chakra yol açar. Cinsel sorunların 
çoğunun nedeni de 2.şakradaki enerji dengesizlikleridir. Bu şakra yaşamda bir 
akıcılığın meydana gelmesine yardım eder. Elementinin su olması da bunun bir 
simgesidir. Yaşamın doğal akışında ilerlemesi düzgün çalışan bir 2.şakra ile 
mümkün olabilecektir. 2.şakranın düzgün çalışması yaşamsal tıkanıklıkları da 
çözecektir. Ayrıca sanatsal yetenekler ve zihinsel üretkenlik düzgün çalışan 
sakral şakra ile söz konusu olabilecektir. Bu chakrada enerji blokajları yada 
dengesizlikleri olduğunda zihinsel üretkenlik kısırlaşacaktır.
3.Solar Pleksus Şakra:
Göbeğin yaklaşık iki parmak altında bulunur. Adına güneş sinir ağı chakrası da 
denir. 3.şakra diğer insanlarla ilişkilerimizi,beğenilerimizi,toplumsal 
kimliğimizi,irademizi ve amaçlarımıza ulaşmaktaki kararlılığımızı simgeler. 
Kendini kontrol etme ve başarı isteği de 3.şakrayla ilgilidir. Bedende ise 
karaciğeri,sindirim sistemini,pankreası,onikiparmak bağırsağını ve dalağı 
etkiler. Göz ve görme ile ilgili fonksiyonlarda bu chakranın etkisindedir. 
3.şakranın rengi sarı ve elementi ateştir. Tibet'te sadece bu bölgeyle ilgili 
imajinasyonlar yapıp ateş solunumu adı verilen özel bir solunum yöntemini 
kullanan lamaların -40 derecede çıplak durabildikleri yada buz dağlarını sadece 
dayanarak eritebildiklerini biliyoruz. 3.şakranın düzemli çalışması insan hayatı 
için oldukça önemlidir. Düzensiz çalışan bir 3.şakra sadece karaciğer,mide, 
bağırsak sorunlarına yol açmakla kalmaz aynı zamanda amaçlarımıza ulaşmamızda 
çok büyük engeller çıkartır. Yetersiz çalışan şakra yaşamsal istekleri dışlamak, 
otoriteye boyun eğmek, mücadelelerden kaçmak, bireyselleşmeyi reddetmek,sosyal 
yaşamdan kaçmak ve depresyon gibi sorunları da beraberinde getirecektir. Düzgün 
çalışan 3.şakra ise uyumluluk, hedefleri iyi belirleme ve bunları takip etme, 
davranışları kontrol altında tutma, bağımsız hareket edebilme ve başarıya 
ulaşmayı sağlayacaktır.
4.Kalp Chakrası:
Vücutta göğsün tam ortasında kalbin hizasında yer alır. Sevgi, şefkat, 
fedakarlık, duygusal bütünlük, kendini adayabilme, derin mutluluk gibi 
özellikleri simgeler. Bu şakra direk duygularla ilgilidir. Timüs bezi bu 
chakranın etkisindedir ve ürettiği hormon mutluluk hormonudur. Timüs , 
uyarıldığında salgıladığı hormonlar kişide haz ve mutluluk duygusu yaratır. 
Timüs bezi büyümeyi düzenler, bağışıklı sistemi hücreleri olan T hücreleri 
burada üretilir ve lenf sistemini kontrol eder. Vücutta kalp, sırtın üst kısmı, 
ciğerlerin alt kısmı, kan ve dolaşım sistemi fonksiyonları bu chakranın 
etkisindedir. Eğer vücudunuzda bu bölgelerde herhangi bir sağlık sorununuz varsa 
4.şakranızda bir enerji blokesi, düzensizliği yada bu chakranın aşırı çalışması 
söz konusudur. 4.şakranın rengi yeşil ve pembe elementi ise havadır. Ayrıca 
dokunma duyumuzda bu chakranın etkisindedir. Bir çok kültürde dokunmanın sevgi 
ifadesi olarak yer alması bu duyunun kalp chakrası tarafından 
etkilenmesindendir. İnsanlar ellerinde olmadan sevdikleri insana dokunmak 
isterler. Kalp chakrası tüm chakraların merkezinde yer almaktadır ve diğer 
chakraları da önemli ölçüde etkilemektedir. Düzensiz çalışan 4.şakra duygusal 
sorunlar, bencillik, yalnızlık eğilimi yada sevgiye bağımlılık, soğukluk hatta 
kalpsizlik dediğimiz merhametsiz ve sevgisiz davranışlar oluşturacaktır. Bir çok 
hastalık sevgisizlik ile başlamakta ve sevgi ile bitmektedir. Sevgi görmeden 
büyüyen çocuklar iler ki yaşlarda alkol, uyuşturucu bağımlılığından, şiddet 
eğilimine kadar bir çok negatif durum yaşamaktadırlar. Aslında tüm 
bağımlılıklarda kaybedilen yada asla bulunmayan katıksız sevgi arayışı vardır. 
Kişi sigarayı,alkolü yada uyuşturucuyu aradığı,eksikliğini duyduğu sevginin 
yerine koymuştur daha doğrusu içindeki boşluğu böyle dolduruyordur. 
Bağımlılıkları olan insanların kalp chakralarında sorunlar bulunmaktadır.
5.Boğaz Chakrası :
Vücuttaki yeri boyun ve boğaz arasındaki çukurdadır. Konuşma yeteneğimizi, ses 
tellerimizi, dürüstlüğü, düşüncelerimizi ve duygularımızı doğru ve açık olarak 
anlatma yeteneğimizi bu şakra simgeler. İnsan vücudunda boyun, boğaz, çene, ses 
telleri, bronşlar, ciğerlerin üst kısmı ve kollar bu chakranın etkisindedir. 
Tiroit bezi de bu şakra ile ilgilidir. Tiroit bezinin vücudun gelişiminde 
oynadığı önemli rol ve yiyeceklerin enerjiye dönüşüm hızını düzenlemekteki 
işlevi göz önüne alınırsa 5. Chakrada ki bir enerji dengesizliğinin ne gibi 
sonuçlar oluşturacağı daha iyi anlaşılabilir. Eğer bu bölgelerde yada konularda 
bir sağlık sorunu yaşıyorsanız 5. chakranızda bir enerji blokajı, dengesizliği 
yada aşırı çalışması gibi bir sorun var demektir. Beşinci chakranın yaydığı renk 
açık mavidir. Aynı zamanda işitme duyusu da bu şakra ile ilgilidir. Duygularımız 
,düşüncelerimizi, isteklerimizi kısacası kendimizi doğru ve cesur bir şekilde 
ifade etmemiz düzgün çalışan bir 5. şakra ile mümkün olacaktır. Eğer 5. chakrada 
herhangi bir enerji dengesizliği varsa kişinin ifade etme yeteneği 
gelişmemiştir, kekeleme olabilir, yalan söyleme alışkanlığı gelişebilir, konuşma 
esnasında ses zorlukla çıkabilir veya utangaçlık gelişebilir.
6. Alın Chakrası:
Vücutta alnın ortasında iki kaşın arasında yer alır. Bu şakraya üçüncü göz 
chakrası da denir. Sezgi gücü, altıncı his gibi duyu dışı algılamalarımızı 
etkileyen bu chakradır. Vücutta ise duyu organlarını kontrol eder ve beyinle 
direk bağlantılıdır. Bu chakranın kontrol ettiği içsalgı bezi hipofizdir. 
Hipofiz temel salgı bezidir çünkü endokrin sistemindeki diğer salgı bezlerinin 
çalışmalarını kontrol eder. Diğer bezlerin uyumlu çalışması için hipofizde bir 
sorun olmaması gerekir. yorgunluk, sinirsel hastalıklar, migren ve sinirsel 
iltihaplar 6. chakrada oluşmuş enerji düzensizliklerinden kaynaklanır. Bu 
chakranın enerjisinin bloke olması, düzensiz çalışması yada aşırı olması kişide 
sadece akıl ve mantıkla yaşama durumunu meydana getirir. Sezgiler ve iç görüler 
kaybolur. Yaşam sadece maddi istekler çerçevesinde döner, ruhsal gelişme 
reddedilir. Zihinsel olarak da belli bir konuya yada düşünceye saplanıp kalma ve 
esnek olamama gibi durumlar ortaya çıkar. Düzenli çalışan 6. şakra sezgi gücünü 
arttırır, içten gelen sesler mesajlar haline gelir ve düşünceler gerçekleşmeye 
başlar. 6. chakranın rengi çivit mavisidir.
7. Tepe Chakrası:
Tepe chakrasına taç chakrada denir. Vücutta kafanın üstünde en yüksek noktada 
bulunur. Bu nokta bebeklerde bulunan ve sonradan kapanan bıngıldak dediğimiz 
bölümdedir. Tepe chakrası yüksek bilincimizle bağlantılıdır. Evrensel enerjiyi 
aldığımız yer taç chakradır ve bu şakra tamamen açıldığında diğer chakradaki tüm 
tıkanıklılar da çözülür. Sahip olduğumuz dinsel inançların gücü ve Yaradan'a 
teslimiyet bu şakra ile ilgilidir. Tepe şakra vücutta epifiz bezini etkiler. 
Epifiz bezinin tam olarak işlevleri bilim adamlarınca kesin olarak 
açıklanamamıştır ancak vücudun doğal dengesinin korunması konusunda çok önemli 
olduğu bilinmektedir. Düzgün çalışmayan 7. şakra korkular , kaygılar ve 
bütünlükten kopma duygusu verecektir. Yaşamda amaçsız olma ve kendini 
gerçekleştirememe de tepe karasıyla ilintilidir. Uyumlu çalışan tepe chakrası 
ise evrenle olan uyum sağlanır, kişi kendi içinde bütünlüğe ulaşır, ruhsal 
aydınlanma yaşanır. Tepe chakrasının rengi mordur.
Eğer herhangi bir chakranızda blokaj,travma yada tıkanıklılıklar varsa bunların 
mutlaka temizlenmesi gerekir. Aksi halde ilgili chakranın etkilediği alanlarda 
fiziksel,duygusal,zihinsel yada ruhsal sorunlar yaşarsınız.
						
Mucize İnanmakla Başlar